(Ahmed Galib’in Sözler hakkında bir fıkrasıdır) Âdem-i ilm-i hakîkattır sözün, Tercüman-ı kenz ü vahdettir sözün. Hazret-i Hak’dan atâ-yı mahzdır, Neş’e-i Şît-i hüviyettir sözün. Ders-i hikmetten bütün ulvî beyân, Misl-i İdris, pür-hikmettir sözün. Mevc-i tûfân-ı dalâletten siper, Keştî-i Nuh-u selâmettir sözün. Sarsar-ı ilhaddan inkaz eden, Şû’le-i Hûd-u hidayettir sözün. Tezkiyet-bahş-ı kulûb-u mü’minîn, Sâlih-i dar-ı emanettir sözün. Vahdetin esrârını ilân eden, Ol Halil-veş asl-ı millettir sözün. Bahş-ı zemzem eyler, ehl-i hayratâ, İsmail-i feyz-i hürmettir sözün. Mahz-ı tahkiktir, hayâletten a’lâ, Sırr-ı İshak-ı hakîkattir sözün. Zümre-i Tagut’u hep berbad eder, Lût gibi rükn-ü salâbettir sözün. Hep kelâmullah-ı nâtık şerhidir, Kenz-i İ’câz-ı Risâlettir sözün. Din-i Hakkın neşr ü ta’mimi için, Fazl-ı İsrâil-i kudrettir sözün. Hak cemâliyle kemâlin gösteren, Hüsn-ü Yûsuf’tan işârettir sözün. Yokluk içre, varlığa kaim olan, Sabr-ı Eyyub-u metânettir sözün. Mülhid fir’avunları gark eyleyen, Tûr-u Mûsa-i şeriattir sözün. Serteser mîzan-ı hikmetle rasîn, Çün Şuâyb-ı emn ü adalettir sözün. Ehl-i idlâli eden zîr ü zeber, Sanki Hârun-u fesâhattır sözün. Asker-i Câlûd küfrü mahveder, Savt-ı Dâvud-u hilâfettir sözün. Mârifet-i takvâ ve hikmet mülküne, Bir Süleyman-ı emârettir sözün. Hâsılı dertlilere dermân eder, Dest-i Lukman-ı hazâkattir sözün. Ba’sü ba’del mevte kaim hüccetin, Çûn Üzeyr mazhariyettir sözün. Söz değil, özdür bütün tibyânınız, Vech-i Hakka hep işârettir sözün. Lübb-i lüb ma’rifettir mâ-hasal, Yüzyüze hakka itâattir sözün. Ehl-i şevke âb-ı hayat bahşeden, Hıdr-ı bahreyn-i velâyettir sözün. Bâr-ı sıkletten ukûlü kurtaran, Nûr-u İlyas-ı riyazettir sözün. Kulluğun efdalini izhâr eden, Zülkifl-i ibâdettir sözün. Sed çeker kâfir olan ye’cüclere, Çünkü, Zülkarneyn-i kudrettir sözün. Sırr-ı tesbihatı telkin eyleyen, Misl-i Yûnus gavvâs-ı hakîkattır sözün. Rahmet-i Rahmân’ı hep tezkâr eder, Hamd-i Zekeriyya-yı rahmettir sözün. Tâb ile şerh-i kitab-ı Hak eder, İlm-i Yahyâ-i verasettir sözün. Mürdeyi ihyâ, körü bîna eder, Nefha-i İsâ-yı fıtrattır sözün. Müjde-i peyman-ı kulûb-ü ehl-i hak, Mâhi-i târik-i fetrettir sözün. Ahmed’in mi’racını eyler beyân, Şerh-i ahkâm-ı nübüvvettir sözün. Hak Teâlâ dâima pür-nûr ede, Çünkü irfan-ı saâdettir sözün. Şân-ı Üstadda ne dersen Galiba, Ez ki, bir îman-ı hayrettir sözün. Ahmed Galib Kelimenin manası için üzerini çift tıklayınız. | |||